14 MAYIS BİLİMSEL ECZACILIK GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

08/05/2006         

06/495

14 MAYIS BİLİMSEL ECZACILIK GÜNÜ

BASIN AÇIKLAMASI:

Bilimsel Eczacılığın 167. Yıldönümünü kutlayacağımız 14 Mayıs Eczacılık gününü her yıl olduğu gibi yine mesleki, bilimsel ve sosyal bir dizi etkinlikler ile kutluyoruz.

Sosyal etkinliklerimizin yanında Türkiye’de ilaç ve eczacılığın geleceğinin konu edildiği panel düzenledik. Ayrıca, Şair Sunay AKIN’la söyleşi etkinlik programımızın içinde.

Tüm halkımızın davetli olduğu yardım amaçlı KERMES’i odamız hizmet binasında düzenleyeceğiz. Yapacağımız tüm etkinliklerde elde edeceğimiz gelirler, Umut ışığı gönüllüleri tarafından yardım amacı ile bağışlanacaktır.

Türkiye’de uzun süredir her kesim değişimden bahsediliyor. AB tartışmalarında olduğu gibi herkes kendine göre bir değişim tarifi yapıyor. Bu anlamda toplum değişimi daha çok tartışması lazım. Bizde “Siyaset ve Toplumda Değişim” konusunda konferans vermek üzere Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Doç. Dr. Abdullatif ŞENER’i davet ettik.

Değerli basın mensupları.

Ülkemizde ilaç, Eczacılık ve Sağlık alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır.

Son yıllarda ilaç fiyatları eşdeğer ilaç uygulaması, kamu kurumlarına yapılan ıskontolar ve döviz kuru ayarlamaları nedenleri ile ciddi oranda ucuzlamıştır.

2004 yılına göre 2005’te ilaç tüketimi kutu başına %42 artmasına rağmen; 2004 yılında üretici fiyatları ile gerçekleşen ilaç pazar artışı YTL bazında %10 olmuştur. Bir başka çarpıcı rakam ise SSK’da ortaya çıkan rakamlardır.

01 Ocak 2005’ten itibaren serbest eczanelerden hizmet almaya başlayan SSK’da; 2004 yılında 60 Milyon reçete karşılanıp 2,7 milyar YTL. Harcanmıştır. 2005 yılında ise reçete sayısı 90 milyona çıkmış, harcama bedeli ise 3,5 Milyar YTL. olmuştur. SSK daki bu artışa rağmen diğer kurumlarda düşüşler yaşanmıştır.

2004 (Milyar YTL.) 2005 (Milyar YTL.)

BAĞKUR 2.525.- 2.055.-

EMEKLİ SANDIĞI 1.810.- 1.607.-

YEŞİL KART 0.250.- 0.900.-

KONSOLİDE BÜTÇE 1.100.- 0.950.-

Sonuç itibari ile SSK ve Yeşil Kart’ın serbest eczanelerden hizmet almaya başlamaları ile birlikte korkulan yaşanmamış pazar kutu bazında ciddi oranda büyümesine rağmen YTL bazında yükseliş düşük kalmıştır.

Ucuz ve bulunabilir ilaç: Jenerik ilaç desteklenmelidir.

Jenerik ilaç, ilacın bulunabilir ve ulaşabilir hale gelmesini sağlar. Jenerik ilaçlar oldukça ekonomik olduğundan sağlık harcamasında ilaç maliyeti azalacaktır. Türkiye’de eşdeğer ilaç kullanımı yoluyla 2004 yılında 417 milyon dolar tasarruf sağlanmıştır.

Sağlıkta önemli bir nokta da halkımızın RASYONEL İLAÇ KULLANIMINA yönlendirecek ortak çalışmalar yapılmasıdır.

Sağlık Bakanlığı, İlaç sanayi, Tabip ve Eczacı örgütleri ile birlikte bu çok önemli sorun çözülmelidir. Akılcı ilaç kullanımı kamu bütçesinin korunması açısından da özellikle çok önemlidir.

İlaç yazım ve ödeme koşulları sorunlarından arındırılmalıdır.

Maliye Bakanlığı’nın BUT’ da yer alan tedavi yardımları hakkındaki düzenlemeler toplum sağlığı açısından önemli sorunlara yol açabilmektedir. Kamu maliyesince tasarruf tedbirleri gerçekleştirmek amacıyla yapılan uygulamalar hastaların zor durumda kalmalarına neden olmaktadır.

Kısıtlamalar ile sağlıkta tasarruf sağlanamaz. Hazırlanan her yeni uygulama hastanın ilaca ve sağlık hizmetlerine ulaşımını daha kolaylaştırıcı olmalıdır. Ayrıca yeni B.U.T birinci basamak sağlık hizmetlerinin sadece sevk yapan birim haline getirmektedir. Birinci basamak daha işlevsel olması gerekirken, hekimlerin reçete yazma hakları engellenmektedir.

Genel Sağlık Sigortası.

Tüm sosyal Güvenlik kurumlarının tek çatı altına toplanması ve herkese eşit hizmet verilmesi doğru bir yaklaşımdır. Ancak sağlık sigortasının tek çatı altına toplamanın yanında sosyal güvenliği bir hak olarak gören bir sağlık sistemi anlayışı çok daha önemlidir.

Mecliste kabul edilen ve 2007’de uygulamaya başlanacak olan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasası: Sağlığı hak olmaktan çıkartıp sadece primini ödeyene sağlık anlayışını getirmektedir.

Sağlığı piyasalaştırma ve özel sektöre devretme hazırlığı da devam etmektedir.

Paket anlaşmalar ile hastalar özel hastanelere yönlendirilmektedir. Prim sistemi ve paket hizmeti dışındaki hizmetlerde hastadan ek ücret alınması, özellikle gelir durumu düşük vatandaşlar için yakında sağlık hizmetini alamamak anlamına gelecektir.

Kısacası sağlık, “mutlak kâr” anlayışındaki özel sektöre teslim ediliyor.

GSS 18 yaş altındaki çocuklara primsiz sağlık güvencesi vermesi, sosyal sigortalı vatandaşın kapsamını genişletmesi, kurumların tek çatıya toplanması bakımından olumlu olsa da, genel yaklaşım olarak prime dayalı ve sağlıkta her alanı fiyatlandırmaya, piyasaya devretme modelini desteklemiyoruz.

Sosyal devletin gereği anayasa ile güvence altına alınmış olan “tüm yurttaşlarımızın doğuştan sosyal güvenlik kapsamı içinde alınması” vazgeçilmez bir ilke olmalıdır.

6197 Sayılı Eczacılık Yasası güncellenmelidir

1953 yılında yürürlüğe girmiş 6197 sayılı “Eczacılar ve Eczaneler hakkındaki kanun” uzun süredir tartışılmasına rağmen meclis gündemine girememiştir.

Bir an önce güncellenmesini beklediğimiz yasamızda; Meslek içi eğitimin sürekli hale gelmesi, Nüfus ve Eczaneler arasında mesafe sınırlandırılması ve Yardımcı Eczacılık gibi yenilikler bekliyoruz.

Kamu eczacılarının özlük hakları iyileştirilmelidir.

Kamu da ciddi oranda eczacı ihtiyacı var iken; Kamuda çalışan eczacılarımızın özlük hakkının iyileştirilmemesi, görev tanımının sağlıklı yapılmaması nedenleri ile kamuda çalışan eczacılarımız ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.

Değerli basın mensupları.

Ülkede yaşanan dozu ve şiddeti giderek artan siyasal tartışma ve gerilimler yaklaşan seçimlerle ilgilidir. Ülkemizdeki en temel sorun bu ülkeyi yöneten kurumlar arasında ülkenin sorunlarını çözmeye yönelik bir uzlaşmanın sağlanamamasıdır.

Ekonomik kalkınma yöntemlerinden, AB ilişkilerine, siyasal sorunların çözümünden, demokrasi ve özgürlük alanlarının genişletilmesine kadar- Uluslararası ilişkilerden, devlet-toplum-birey ilişkileri ile ilgili bir “uzlaşma kültürü” maalesef oluşamamaktadır. Bu durum kalkınma ve gelişmişlik parametreleri baz alındığında hak etmediğimiz bir noktada olmamızın temel nedenidir.

Eczacı Odası olarak; Devlet ve toplum yönetimine ait kurumlar; hem kendi aralarındaki, hem de birbirleri ile aralarında olan ilişkilerde sorunların çözümü gözetilerek bir uzlaşmanın hayata geçirilmesini temel ihtiyaç olarak görmekteyiz. Giderek acımasızlaşan, vahşileşen dünya ve bölge koşulları göz önüne alındığında yaptığımız bu önerinin hayati olduğu görülecektir.

Seçimler toplumsal gerilimlere değil uzlaşmaya ve kardeşliğe zemin olmalıdır.

Dünya’da ve ülkemizde yaşanan değişimlerin insanların daha iyi yaşam adına gerçekleşmesini, Irak, Filistin ve diğer insanlık dışı savaşların, katliamların, işkencelerin, emperyalist güçlerin sömürülerinin bittiği, barışın egemen olduğu bir dünya ve sorunlarından arınmış yaşanabilir çağdaş bir Türkiye temennisi ile tüm insanlarımıza sağlık diliyoruz.

Tüm Eczacı meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Gününü Kutluyoruz.

Saygılarımla

Ecz. Burhanettin BULUT

Adana Eczacı Odası Başkanı


19 Mayıs 2006     Okunma Sayısı : 2753     Yazdır