2010-2011 SEÇİMLİ OLAĞAN GENEL KURUL KONUŞMASI

Saygıdeğer Divan,

Sayın TEB Başkanım,

Çok Kıymetli Meslektaşlarım,

Adına ister globalleşme deyin ister küreselleşme, ister bilgi çağı deyin isterse iletişim çağı, ya da yeni emperyalizm belki de imparatorluk… Ama hepimizin kabul ettiği bir gerçek var. Yeni bir değişim, dönüşüm çağı yaşıyor artık insanlık…

Hatta bu değişim ve dönüşümün hızının kıyamet senaryolarına da gerçeklik kattığı söyleniyor kimi çevrelerce...

Elbette bir değişimden söz edilirken geçmişin mirasları ya da geçmişin etkileri yadsınamaz. Ama bir geçmiş kendini giderek yineliyorsa ve gelişmenin önünde bir engele dönüyorsa, miras edinmeden önce iyice sorgulanmalıdır. Bu sorgulama sadece diktatörlüklerde büyük bir cesaret işidir. Bütün bu değişim ve dönüşümün sonucunda, geçmiş olumlu bir yapıya dönerse işte o zaman adına gelişim denir.

Bütün bu dönüşümler sırasında akıl ve bilinç; diktatör ya da kahraman yaratma çalışmaları yerine kolektif çalışmayı ister.

Yaratıcı zekânın ortaklaşması, çalışmaların verimi ve selameti açısından şarttır.

Kişisel başarı hırsı ortaklaşmaya engel olur. Bazen ortaklaşa başlayan hareketler de zaman içinde tek kişilik gösterilere dönüşür ki bu da olumlu başlayan hareketlerin dahi duraklamasına neden olur. İşte bu yüzden de hareketin devinmesi belki de sonunda evrilmesi gerekir. Var olan yapının değişmemesini isteyenler sonuna kadar direnir. Ancak sonuç kaçınılmazdır.

Adana Eczacı Odası bu türden hareketlerin sıklıkla yaşandığı bir ortamdır. Tabii bu gurur duyulması gereken bir özelliktir. En azından bu yılki seçime kadar öyleydi.

Adana insanının sıcak karakterinin de etkisi olan bu hareketlilik özelliği, Adana eczacısının aracılığı ile odamızın yapısal niteliği haline gelmişti. Takdir edilir ki bugüne kadar da sonuçları itibariyle her zaman övündüğümüz bu ortaklaşa davranış ve değişime açıklığımız, Adana eczacısının TEB seçimlerinde hemen her dönem etkili oluşunun temelini oluşturmuştur. Ama her ne olduysa bu seçim döneminde bu övünülen dinamik yapı, yergi nedeni olmuştur.

Nedir bu kadar öfke ile bir oluşuma direnmek? Oysa tarih; kötü ve gerici olanın, ilerlemeye aykırı olanın kendiliğinden eleneceğinin göstergesi olan örneklerle doludur.

Yoksa doğru olmayan yerde saf tutmanın başarıya ulaşacağı gibi; ya da sahte olanın ödül alacağı gibi, ya da insanların özgür iradeleriyle yapacağı seçimlerin hep yanlış olacağı gibi, yalancı tehlikelere mi inandırmalı insanlar? Ya da, “Dağdaki çabanla benim oyum bir mi olacak?” diyen bir anlayıştan hareketle, dağdaki çoban olduğumuzu var sayıp da, bizi kimin yönetmesi gerektiğine bunu bizden daha iyi bilenlerin karar vermesi gerektiğini mi düşünmeliyiz?

Aynı meslek grubunda; aynı eğitime ve aynı ilkelere sahip, en azından olması gereken; aynı yasalarla yönetilen, aynı etkilere maruz kalan ve aynı sona giden insanların kendi kaderini tayin için yola çıkmalarında hangi icazet ya da biat yasaları karar verecektir.

Birilerinin, ben burada görev almak istiyorum demesi; niçin korkulacak, eleştirilecek ve yok edilecek bir davranış olarak tarif edilecektir.

Gidilecek yol ya da yöntem konusunda farklı düşünmek ne zamandan beri yasak oldu? Nedir bu kavram kargaşası ve nedir bu öfke!

Eczacının seçimlerde doğru karar vereceğine bizim inancımız sonsuzdur.

Biz eczane ziyaretlerimizde defalarca anlattık; yol ve yöntemde farklılaştığımız düşüncesindeyiz. Bunu seslendirmek bizim için; özgür ve kişilikli insan olmanın ön koşuludur. Bugün bunun için buradayız…

Dayanamayıp konuştuğumuz için, susamadığımız için buradayız.

Eczacının seçimine güvendiğimiz için buradayız. Hatta gelecekte de bizden farklı düşünen ama elbette insana yakışır, mesleğe yakışır, etik olmak koşulu ile daha çok arkadaşımızı da aramızda görmek için buradayız.

Daha da çoğalmalıyız.

Yıllarca bunun yaşama geçmesi için konuştuk.

Artık gerçekleşme zamanı…

Eczacı; odasında mesleğinin siyasetinde söz sahibi olmalıdır.

Eczacı bunu eczanesinde doğru eczacılık yaparken uygulayabilmelidir. Bunu ise ancak, zamanı, aklını, gücünü, birikimlerini, deneyimlerini, yeteneklerini doğru kullanacağı bir yapılanmayı cömertçe paylaşarak yapabilir.

Bizler dost olmayı, birlikte olmayı, gece gündüz demeden eczacı için hareket halinde olabilmeyi yönetimlerdeyken yaptık, yapabileceğimizi kanıtladık… Şimdi seçim sürecinde de ziyaretlerimiz, konuşmalarımız, yazılarımızla, izlediğimiz düzeyli seçim yöntemimizle, her eczacımızın bizim için; arkadaş, meslektaş ve yol arkadaşı olma potansiyeli olduğunu benimsedik seçimden sonrada bu düşüncemizin hayata geçirileceğini göstermek kararı ile içtenlikle yola çıktık.

Artık Adana Eczacı Odasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık söz sırası da,  eskisi gibi olmayan Adana eczacısında…

Evet, Değerli Meslektaşlarım,

Ben Ecz. Ersun ÖZKAN, arkadaşlarım ile birlikte sizlere ve mesleğimize hizmet etmek adına sizlerden görev istiyoruz.

Beni dinleyen, yoluma ışık olan siz sevgili meslektaşlarım, hepinize saygılar sunuyorum.

 

Ecz. Ersun ÖZKAN

 

 


03 Ekim 2011     Okunma Sayısı : 5085     Yazdır