2022-2023 Olağan Seçimli Genel Kurul Açılış Konuşması

Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ne yazık ki devam ediyor. Savaşın yarattığı göç ve sıkıntıların yanında, dünya gıda krizine doğru gidiyor. Bitmeyen bir savaş, masumları, çocukları, kadınları etkilemeye devam ediyor. Savaş, insanlığı da geleceği de tehdit ediyor. Nükleer santrallere yapılacak bir saldırı tehlikesi devam ediyor. Savaşların bir önce bitmesini istiyoruz.

Doğayla barışık yaşamamanın sıkıntısını çekiyoruz. İklim değişikliği ve kuraklık ülkemizi de tehdit etmeye başlıyor. Aşırı sıcaklık ve su kaynaklarımızın tükenmeye başlaması, gelecek için tedbirler almamız adına bizi uyarıyor. Daha çok maden için, daha çok döviz gelecek diye akciğerlerimiz, ormanlarımız yok ediliyor, sağlık kaynağı zeytinliklerimiz yok ediliyor. Ne yazık ki ne kadar mücadele edilse de doğal kaynaklarımızı, ormanlarımızı, zeytinliklerimizi kaybediyoruz. Bir Kızılderili atasözünü tekrar hatırlatmak istiyorum. “Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.” Bizler de doğayı miras olarak düşünmeyip, koruyarak, geliştirerek geleceğe, çocuklarımıza ulaştırmak zorundayız.

2022 yılını ekonomik anlamda kötü geçirdik, ne yazık ki acı reçeteyi biz çekmek zorunda kaldık ve uzun sürede çekeceğiz görünüyor. Yüksek enflasyon, rekor kıran dolar kuru ile cari açık ve dış ticaret açığı büyümeye devam ediyor. Açıklanan Orta Vadeli Plan’da ilaç ve sağlıkla ilgili

  • “Akılcı ilaç kullanımı teşvik edilerek, ilaç ve tedavi harcamalarını rasyonelleştirecek tedbirler alınacaktır.
  • Devlet Malzeme Ofisi ile birlikte Sağlık Market uygulamasının kapsamı genişletilerek ilaç ve medikal malzeme tedarik zinciri daha da güçlendirilecektir.
  • Sağlık hizmetlerinin geri ödemesinde risk analizini ve hizmet sunucularının davranışlarını dikkate alan denetim modelleri geliştirecektir.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanında değer bazlı geri ödeme yöntemlerinin kullanılması sağlanacak, ödenen ilaç ve tedavilere yönelik düzenli aralıklarla geriye dönük analizler yapılarak ödeme listelerinin etkinliği arttırılacaktır.” Maddeleri önümüzdeki süreçte tasarruflar, tedbirler ve denetimlerin olacağını haberdar etmektedir.

Geçtiğimiz yıl, mesleğimizin içinde bulunduğu artık katlanılamaz boyutlara ulaşan ekonomik darboğaz ve yaşadığımız hak kayıpları nedeniyle eylemlilik sürecine girmiştik. Mevcut koşullar altında ilaç ve eczacılık hizmetlerimizin sürdürülemeyeceğini tüm kamuoyuna aktardık. “Eczacıya hak ettiği değer verilmelidir” amacıyla yola çıktığımız süreçte 16 Ekim’de Ankara’da düzenleyeceğimiz Büyük Eczacı Mitingi, Bartın Amasra’da yaşanan maden faciası nedeniyle 27 Kasım 2022’ye ertelenmişti.

  • İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılacak kar oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerlendirme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellenmelerin yapılacağı yeni bir model oluşturulması,
  • Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan İlaç Alım Protokolünde gerçekçi iyileştirmeler yapılması,
  • Kamuda görev yapan meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve özlük haklarında hakkaniyetli düzenlemeler gerçekleştirilmesi,
  • Hastalarımızın cebini yakan yüksek fiyat farklarının kaldırılması,
  • İlaç yokluklarına son verilmesi,
  • Kontrolsüz açılan Eczacılık Fakültesi açılmasına son verilmesi
  • eczacılara meslek hakkı verilmesi taleplerimizi haykırmak üzere Adana Eczacı Odası olarak bizlerde yüzlerce meslektaşımız otobüslerle ve özel araçları ile yaşanan haksızlıklara “Dur Demek” için Büyük Eczacı Mitingindeydik.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarımızla, eczane teknisyenlerimizle, eczacılık fakültesi öğrencilerimizle,vatandaşlarımızla birlikte hak arama mücadelesindeydik. Miting sonrasında İlaç Fiyat Kararnamesi değiştirildi, kademeli karlılık baremlerinde değişiklik yapıldı ama ne yazık ki istediğimizi tam olarak alamadık.Yüksek enflasyon ve döviz kurunun artması nedeniyle eczanelerde sermayemiz giderek erimekte, meslektaşlarımız sıkıntı yaşamaktadır. İlaç yokları ile ilgili ne yazık ki düzelme yaşanmadı, hele ki, dönemsel avro değerlendirmesi dönemlerinde ilaçlara ulaşılamadı. Bulunamayan ilaçların seviyesi halen %15-20’lerdedir. Bulunamayan ilaçlar için acilen yerli üretim aşamasına geçilmek zorundadır. İlaca erişiminin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu İlaç Alım Protokolünde reçete hizmet bedellerindeki artış yetersiz kalmıştır. Majistral tarife, Sağlık Bakanlığı tarafından güncellenmesine rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu majistral tarifeyi güncellememektedir. Enjektör bedelleri, şeker ölçüm stripleri, iğne ucu bedelleri güncellenmedi. Eczacının meslek hakkına, emeğine göz dikilmesine izin veremeyiz, vermeyeceğiz de… Kamu Kurum İskontosu uygulaması, eczacılara angarya haline geldi. Kamu Kurum İskontosunu vermeyen firmalara yönelik, uygulamanın yürütücüsü Sosyal Güvenlik Kurumu hiçbir şey yapmamaktadır. Artık bizlerin kamu kurum iskontosun yükünü taşıyacak gücümüz kalmadı.

Yüksek ilaç fiyat farkları kaldırılmak yerine eşdeğer bandı %10’dan %5’e düşürülerek, vatandaşın ödediği farkdaha da arttı.

Sağlık hizmetleri sürdürülebilir olmaktan çıkmaktadır. Acilen tedbirler alınmalıdır.

İlaç fiyat kararnamesi, paydaşların görüşü alınarak değiştirilmelidir. İlaçlar için kritik ilaç stoğu belirlenmelidir. Hayati öneme haiz ilaçların bulunamaması engellenmelidir. Bir ilaç 60 günden daha uzun bir süre boyunca yeterli miktarda bulunamayacaksa ilaç firmalarının bildirimde bulunması sağlanmalıdır. Acilen düzenlemeler yapılmazsa önümüzdeki aylarda ilaç sıkıntısı daha şiddetli yaşanacaktır.

Almanyada ilaç yoklukları ile mücadele ediyor. Özellikle çocuk ilaçlarında yaşanan sıkıntının jenerik ilaçların fiyatlandırma sistemi ile ilgili yapısal sorunlardan kaynaklandığı bildirildi. Almanya’da hükümet ilaç noksanlıkları ile mücadele etmek amacıyla yeni bir yasa çıkarırken Sağlık Bakanı Karl Lauterbach hükümetin ilaç tedarikinde tasarrufta bulunmada aşırıya kaçtığını ve bu yeni yasa ile bunu düzeltmek istediğini belirtti. Yeni yasa ile çocuk ilaçlarında sabit fiyatlar ve indirim anlaşmaları kaldırılırken ilaç şirketleri fiyatlarını en güncel sabit fiyatın %50’si kadar arttırabilmektedir. Almanya örneğinde olduğu gibi umarım ülkemizde de vakit çok geçmeden, halkın sağlığı tehlikeye düşmeden bir yetkili ilaçta tasarrufta aşırıya kaçtığını kabul eder ve bunu düzeltmek ister.

İlimizi de içeren 11 ilde 6 Şubat günü şiddetli, yıkıcı 2 depremi yaşadık. Depremin ilk saatlerinde teyakkuz halinde olarak durum tespiti, hasar tespiti yapmaya başladık. İlaca erişim gereksinimi nedeniyle hasar görmeyen, açık kalabilecek tüm eczanelerimizin açık kalmasını, acil durum için kendisinin ve ailesinin can ve mal güvenliğini sağlayan tüm meslektaşlarımızı göreve çağırdık, nöbetçi eczanelerimizden hizmet veremeyecek durumda olanlar olduğundan açık kalabilecek tüm eczanelerimizin 24 saat açık olmasını duyurduk.  6 Şubat’ta ikinci depremde bir eczanemiz tamamen yıkıldı. Ağır ve orta hasarlı eczanelerimizde hizmet veremez duruma geldiler. Depremin ilk gününden itibaren ilaç, tıbbi malzeme, bebek maması, hasta bezi, bebek bezi gibi acil ihtiyaçları meslektaşlarımız Odamıza göndermeye başladılar.  Türk Eczacıları Birliği’nin afetlere yönelik bir tır eczanesi bulunmakta idi, ancak yıkımın olduğu bölge geniş ve fazla olunca sahra eczaneleri çadır ve konteyner eczaneleri planlandı, biz de Hatay’da sahra eczanesi kurulması koordinasyonunda yer alarak 7 Şubat’ta İskenderun’da 9 Şubat’ta Hatay merkezde sahra eczaneleri kurduk. Tüm Türkiye’den ve Adana’dan gönüllü meslektaşlarımızın görev alması ve desteğiyle 20 Nisan tarihine kadar ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacını kesintisiz olarak karşıladık.

Bölgemizde hasar gören eczanelerin meslektaşlarımızla irtibat halinde olarak destek olmaya çalıştık. Olağanüstü hallerde eczacılık hizmetleri genelgesi ile birlikte konteyner eczanede hizmet verecek meslektaşlarımızla ilgili hem Valilik hem de İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli çalıştık, şu anda 2’si Çukurova ilçemizde biri Ceyhan ilçemizde olmak üzere 3 eczanemiz hizmetlerine konteyner eczanede geçici olarak devam etmekteler. Yönetim Kurulu olarak meslektaşlarımıza maddi destek yapıldı, ayrıca Valilik onaylı yardım kampanyası düzenlenerek, tüm meslektaşlarımızın desteği talep edildi. Gelen destekler yardım toplama komisyonu tarafından değerlendirme yapılarak zarar gören meslektaşlarımıza aktarıldı.

Depremde kaybettiğimiz meslektaşlarımızı, eczane teknisyenlerimizi ve vatandaşlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.

Odamızda, sahra eczanelerinde gönüllü görev alarak destek olan ayrıca yardımları ile Odamıza sığmayan yardımları ile destek olan tüm meslektaşlarımıza, hayırseverlere, Odamız çalışanlarına şükranlarımı arz ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki sizlerle bu ulvi görevde beraber omuz omuza çalışmışız.

Miting taleplerimizden biri olan eczacılık fakültelerinin açılmaması, sayılarının azaltılması talebimiz de ses bulmadı. 3 yeni daha fakülte açıldı, 2023 yılı kontenjanı eczacılık fakültesi için 4763’e ulaştı. Yeterli akademik kadrosu olmayan, uluslar arası standartlarda eczacılık eğitimi vermeyen teknik imkanları yetersiz eczacılık fakülteleri AR-GE merkezlerine dönüştürülmelidir. İstihdam artmadığı sürece eczacılık fakültesi mezunlarımız iş bulamaz hale gelecektir. Kamu kurumlarında eczacıistihdamı arttırılmalıdır. Eczacının halk sağlığı ve topluma yaptığı hizmetlerden dolayı kamuda eczacı kadroları açılmak zorundadır, nitelikli ilaç ve eczacılık hizmeti için olmazsa olmazımızdır.

Kamu kurumlarında görev yapan ve bu kurumlardan emekli meslektaşlarımızın özlük haklarında iyileştirme yapılmalıdır. Stratejik sağlık personeli konumunda olan meslektaşlarımızın, aynı kurumda çalışan ve aynı işi yapan çalışanlar arasındaki iş barışı bozularak, meslektaşlarımız mağdur edilmektedir. Hem Sosyal Güvenlik Kurumdan hem Sağlık kurumlarında büyük sorumluluk alarak çalışan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer verilmek zorundadır.

Her yılsonunda Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin Geçici 4. Maddesinde değişiklik yapılarak yürürlük süresi değişirdi. 2022 yılı sonunda geçici 4. Maddenin 1. Maddesi  ‘kritik durumlarda uyarı verecek erken uyarı sisteminin ve geriye dönük hafıza kaydı bulunan termometrenin bulunması’ yükümlülüğü faaliyette olan eczaneler için de başladı. Isı-nem ile ilgili küresel iklim değişikliğinin hızlandığı, mevsimlerin değiştiği, aşırı sıcakların başladığı bir ortamda ısı-nem standartları ile ilgili ya zorunluluk ortadan kaldırılmalı ya da standartlar değişmelidir. İlaçlar depolanırken, taşınırken standardın olmadığı ama ecza deposuna ve eczaneye geldiğinde standartların talep edilmesi kabul edilemezdir.

Muvazaa ile mücadelemiz devam ederken yönetmelikte Bölge Eczacı Odalarının ve Türk Eczacıları Birliğinin yetki ve sorumluluklarına müdahale eden bir değişiklik yapıldı. Kurum muvazaa komisyonu tanımı kaldırılarak, müfettiş inceleme ve denetimine alınmış, Eczacı Odalarının ve Türk Eczacıları Birliği’nin komisyondaki temsiliyeti kaldırılmıştır. Bu yönetmelik değişikliğinin de iptali gerekmektedir.

Değerli meslektaşlar,

Miting süreci ve taleplerimiz ile ilgili yaşananları aktarmaya çalıştım. Artık eylem planında kapatma eylemi ile ilgili süreç gelmiştir, geçmeye de başlamaktadır. Bunları toplantılarda, kürsülerden anlattık, söyledik, anlatmayave söylemeye de devam edeceğiz. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam etmek zorundayız.

Kadına şiddet son bulmadı. Kadın eczane çalışma grubumuz kadına şiddetin önlenmesi için semt pazarlarında broşür, afiş ve ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattını tanıtan bez poşet dağıtımı yaptılar. Kadın Eczacı Çalışma Grubumuza teşekkür ediyorum.

Sosyal Sorumluluk komisyonumuz, köy ilkokullarına ve hastanede yatarak tedavi gören çocuk hastalara destek oldular. Sokak hayvanları ile ilgili çalışmalar yaptılar. Teşekkür ediyorum.

Evsel atık ilaçların toplanması projemiz devam ediyor. Atık ilaçların çöpe atılmaması ve Akılcı İlaç Kullanımı ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Okullarda, muhtarlıklarda sunum yapan meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Gelecek teknoloji ve sosyal medyaya yöneliyor. Sosyal medyadaki denetimsizlikten kaynaklı sağlıkla ilgisi olmayanlar yalan-yanlış bilgiler vermekte ama engellenememektedir. Deontoloji tüzüğümüz genel hale gelerek, 20 yıl sonrasını da içerecek şekilde güncellenmelidir. Eczacılar tarafından yapılabileceklerin ve yasak olanların sınırları belirlenmelidir.

İnteraktif sistemlerle hem eğitsel hem mesleki hem bilimsel gelişim sağlanacak alt yapıyı hazırlamaya başlayacağız.

Mevzuat, Sağlık Uygulama Tebliği ve mesleki eğitimlerimiz artarak devam edecek. Enflasyon muhasebesi ve finans yönetimi de güncel eğitimlerimiz arasında yer alacaktır. Kamuda ve özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

Yeni mezun genç meslektaşlarımıza yönelik mevzuat ve mesleki gelişim süreci eğitimleri vererek hem meslek örgütü hem de meslektaş bilinci aşılayarak, geleceğin eczacılarını hazırlayacağız.

Dünya Eczacılık Federasyonu’nun 2023 Dünya Eczacılık Günü için sloganı “Sağlık Sistemini Güçlendiren Eczacılar” şeklindedir.

Değerli meslektaşlarım, biz eczacılar gerek pandemi gerekse deprem zamanında, olağanüstü şartlarda, meslek yeminimizin gereğini yaparak, halk sağlığını korumak adına 7 gün 24 saat kesintisiz fedakârca görev yaptık, halkımıza hizmet ettik. Tüm meslektaşlarımla ve meslek örgütlerimle gurur duyuyorum.

İlaç fiyat kararnamesinde depoların kademeli karlılık baremleri değişmediğinden önümüzdeki süreçte sıkıntılar yaşanabilecektir. Bazı ilaç firmalarının vadeleri kısaltmaları, bazı dağıtım kanallarının da düşük vadesinde tahsilât yapmak istemeleri eczanelerin finansal durumunu etkileyecektir. Tek alıcı olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da vadesini sektörün bu durumuna göre düzenlemesi gerekmektedir.

Ecza Kooperatiflerimiz güvenle yola devam etmektedir. Ecza kooperatiflerimiz güvenli limanlarımız ve bizim ekonomik örgütlerimizdir, sahip çıkalım, destek olmaya devam edelim değerli meslektaşlarım.

 

Değerli Meslektaşlar,

Ülke olarak ve meslek olarak zorlu ve sıkıntılı süreçlerden geçtik. Bizler de iki yıllık görev süremiz boyunca meslektaşlarımızın sorunlarını gidermek için yoğun çaba sarf ettik. Ne yazık ki zorlu süreçten kaynaklı eğitimleri ve sosyal etkinlikleri yeterince yapamadık. Ülkemiz ve mesleğimiz için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Daha çok çalışarak, üreterek daha iyi bir eczacılık için emek vereceğiz.

İki yıllık yönetim dönemimizde hatalarımız olduysa hatalar bizimdir, düzeltmeye çalışacağız. Bizlerin amacı Birlik içinde, geleceği hazırlamak. Sürdürülebilir bir eczacılık için çalışmaktayız, daha da çok çalışacağız, sorunları ve sıkıntıları hep birlikte aşacağız.

Zorlu dönemde fedakârca çalışan,katılımları ile bize destek olan kurullardaki meslektaşlarıma, temsilci ve temsilci yardımcısı meslektaşlarıma, denetçi eczacılarımıza, komisyonlarda çalışan meslektaşlarıma, Odamızın ve İktisadi İşletmemizin personeline teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.


02 Ekim 2023     Okunma Sayısı : 527     Yazdır