ARTIK YETER
Eczacının içinde bulunduğu durumu, açıkçası haykırışını ancak bu cümle ifade edebilirdi. ARTIK YETER.
Meslek örgütlerimiz, son bir yılda altı kez oda başkanları ile Başkanlar Danışma Kurulu, iki kez de oda yöneticileri ile birlikte Bölgelerarası Toplantılarda bir araya geldi. Geriye dönüp baktığımızda; tümünde dışarıdan bize dayatılan, gelecek kaygısı yaratan sorunlar gündemi teşkil etti. Özellikle son beş yıldır rutinler ve sürekli yaratılan sorunlar ile boğuşan, mesleki gelecek konseptini bir türlü gündemine alamayan, kaderine razı meslek ve meslek birlikleri görüntüsüne büründük. Bir mesleğe, bir meslek örgütüne yapılabilecek en büyük kötülük o mesleğin önüne sürekli sorun atmaktır.
Sadece SGK sözleşme görüşmeleri altı ay sürmüş en nihayetinde yine neticelenmemiş, imzalar kalem izleri olarak görülmüş ve sorun 31 Aralık 2008 tarihine ötelemek zorunda bırakılmıştır.
Dönemin özelliği ve geldiği şekli itibari ile meslekte yeni açılımlara ve yeni politikalara şiddetle ihtiyaç var. Sadece sorunlarla boğuşmak, mesleği uçurumun kenarından uzaklaştırmaya yetmemektedir. Bu nedenle artık bize dayatılan sorunları bir an önce çözmemiz, sonuçlandırmamız gerekiyor. Bizler uzun zamandır sorunlara karşı çözüm arayışını; uzlaşı ve muhataplar ile işbirliği içinde aramaya çalıştık. Bu çözüm çabamız her seferinde bize bir başka sorunu, ardından da bir başka tıkanma veya tehdit olarak geri döndü.
Gelinen noktada kaderine razı olması istenen, sürekli hiçe sayılan, ekonomik-psikolojik baskı altına alınan bir mesleğin üyeleri ya reflekslerini yitireceklerdi ya da karşı reaksiyon göstererek direneceklerdi. Verilecek mücadelenin zamanı ve tepkisi tam bu noktada değer taşımaktaydı.
İşte bu anlamda Urfada yapılan Bölgelerarası Toplantı çok önemliydi. Genel Başkan ve tüm Oda Başkanları ortak söylem olarak bugüne kadar gösterilen tüm iyi niyetlere rağmen karşılaşılan tavrın kabul edilemez olduğunu vurguladı. Kısacası artık sözün bittiği yerdeyiz hep bir ağızdan denildi. Tüm konuşmacıların talepte bulunduğu eczacı eylemi kararı alındı. Ardından TEB ve Odalardan oluşan komisyon eylem programını yaptı. İlk kitlesel tepki olarak 21 Aralık tarihinde yapılacakmitingE geri sayım başladı.
Artık bundan sonra söz sırası 28 bin Eczacıda, sayıları 100 bini bulan eczane çalışanlarımızda, bizimle birlikte bu kaderi paylaşanlarda. Sağlık benim hakkımdır diyen tüm kesimlerde. Ya sana çizilene razı olmaya devam edeceksin ya da karşı çıkacaksın. Üzgün olmaktansa, sana biçilen role razı olmaktansa; öfkeli olmayı yeğleyeceksin ki isyanın, haksızlığa karşı direncimizin sesi meydanlardan taşsın.
Eczanelerimiz yangın yeri.
Muayene ücretlerinin geçici olarak tahsildarlığını yapın dediler. Üzerinden dört yıl geçti.
Meydanlarda artık muayeneler ücretsiz dediler, bizleri 10 YTL ücret aldırarak hasta ile karşı karşıya bıraktılar.
Yılda onlarca defa SUTu değiştirdiler, bizde reçete kesintisine, hastalarda ilaca erişimde bıktırma hastalığına sebep oldular.
İlaç fiyatlarının yıllarca çok pahalı olduğunu dile getiren eczacılara fiyat indirimlerinde en büyük darbeyi vurdular.
Fiyat indirimlerindeki 45 günlük geçiş sürelerine, ilaç firmaları uymadığı halde yasalara aykırı diye işlem yapmadılar.
Kamu kurum ıskontosunda haksızlığa ve zarara uğradığımızı kabul ettiler, üç Bakanla imza attılar ama uygulamadılar.
Eczane ekonomilerine bakıldığında AVANS uygulamasının eczaneleri batıracağını bildikleri halde pazarlık konusu yaptılar.
Günübirlik Tedavi icat ettiler.
Kamu kurum ilaç geri ödeme gecikmesini kaderimiz yaptılar.
Her konuda birlikte iş yapalım dediler ama her zaman bildiklerini okudular.
Rekabetin olmadığı bir alanda ( ilaç fiyatının devlet tarafından belirlendiği, reçetede hastanın tercihi kullanamadığı, işin sağlık olduğu) sürekli Rekabet Kurumunun isteklerini öne sürdüler.
Sağlıkta serbest piyasaya dönüşümünü başarı ile gerçekleştirdiler.
Bizleri sağlık danışmanlığından; ilaç fiyat farkı, muayene ücreti, SUT tarifçisi danışmanlığına çevirdiler.
Üç yıldır çok başarılı! Biçimde çalışmayan Provizyon sistemi sorununu görmezden geldiler.
Eşit dağılım gibi projelerimizin aynı zamanda kamu kaynaklarını korumaya yönelik olduğuna bakmadılar.
Bizlerin bunca önemsediğimiz sorunlarımıza, 6197de önerdiğimiz birçok maddeye rağmen, eczacı-eczacı ortaklığı gibi hiçbir soruna çözüm getirmeyen, sonu nereye varacağı belli olan yasa maddesini gündeme aldılar.
İşte Tüm bunlara, yıllardır buralara yazmaktan bıktığımız, sayfalara sığdıramadığımız sorunlarınıza artık yeter diyoruz.
Eczacılar olarak,
Eczane teknisyenleri olarak,
Eczane emekçileri olarak,
Benimde sorumluluğum var,
Benim mesleğim, benim geleceğim diyen herkesle birlikte.
21 Aralıkta Ankara'da mitingdeyiz.
Gün, her zamankinden daha fazla birlik olma, diri olma, dayanışma günüdür.
Gün, örgütlü gücün sınandığı gündür.
Gün, birlikte kol kola yürüme günüdür.
Gün, gelecektir. Gelecekte bugündür.
Adana Eczacı Odasının tarihine, yapısına, yaptıklarına ve üyelerinin her zamanki duyarlılığına yakışır bir katılımla Ankarada olacağımıza olan inancımla saygılar sunarım.
Ecz. Burhanettin BULUT
Başkan.