Adana Eczacı Odası

6197 Sayılı Kanun Taslağı Hakkında:

6197 sayılı yasanın değiştirilmesine dair kanun tasarısı taslağı yasallaşma sürecini yaşıyor. Bu süreç içerisinde TEB Merkez Heyeti ile 47 Eczacı Odası Başkanına verilen sözlerin yerine getirilmemiş olması kanun taslağı hakkında var olan endişelerin haklı ve yerinde olduğunu bizlere göstermektedir. Yeni yasamızda eczane açışlarında eczacı odalarına “Oda Uygunluk Belgesi” verme yetkisinin yasada yer almasını, “Eczanenin sahibi ve mesul müdürü eczacıdır.” İfadesinin değişmemesini istiyoruz.

6197 sayılı yasamız ile ilgili en üst örgütümüz TEB’in 25.000 meslektaşımızdan ve 47 Eczacı odasından alacağı güç ile daha hızlı ve daha baskıcı girişimlerde bulunmasını, 47 eczacı odasını konu ile ilgili organize etmesini istiyoruz. Meslek örgütü yöneticileri olarak bu konuda TEB’e koşulsuz desteğimiz tamdır. TEB koordinasyonunda her türlü görev ve sorumluluğu almaya hazırız.

2007 Sosyal Güvenlik Kurumu İle Yapılacak Protokol Taslağı:

Genel Sağlık Sigortası Kurumu Başkanlığı ile ilk defa imzalanacak olan 2007 protokolü eczacılarımız için son derece önemli ve hatta hayatidir. Bu protokolde yer alacak olan olası eczacı aleyhine maddelerin sonraki yıllarda protokolden çıkartılması son derece zor olacaktır. Bu nedenle 2007 yılı protokolünün her maddesi tarafımızca kabul edilebilir ve mantıklı olmalıdır. Bu nedenle protokol aşağıda yer alan ana kriterler çerçevesinde yapılandırılmalıdır.

• Sözleşmeler, eczanelerin taahhütnamesi anlayışından çıkarılıp karşılıklı çıkarların korunduğu insan hakları ve evrensel hukuka uygun sözleşmeler haline getirilmelidir.
• Protokolde sözleşmeli eczane tanımı ayrıca yapılmalı, hizmet sunucusu ifadesinden ayrılmalıdır. Böylece ödemenin avans ödemesi olarak değil fatura bedelinin %100 olacak şekilde tanımlanması sağlanmalıdır.
• Reçete incelemeleri mutlaka belirli bir sürede tamamlanmalıdır. İncelemelerin tamamlanmamasından eczacı sorumlu tutulmamalıdır. Eczacının sorumluluğu belirli bir süre ile sınırlandırılmalıdır.
• Kurum iskontosunun belirlenmesinde %3,5 ortalamada ısrarcı olunmalı 2006 yılı protokollerinde yer alan ve adil olmayan ciroya göre iskonto uygulamasından vazgeçilmelidir. Eğer kademeli iskonto uygulanacak ise adil ve herkese eşit uygulanmalıdır. Ciro arttıkça artan iskontolar belirlenmeli, eczacı cirosu sistem tarafından takip edilmelidir.
• Reçete incelemeleri esnasında iade ve kesinti nedenleri sözleşmede net olarak belirtilmeli suistimal içermeyen hatalarda eczacılara müeyyide uygulanmamalıdır. İnceleme sonrasında eksikleri giderilebilecek reçetelerin eksikleri tamamlanmak üzere eczaneye iade konusunda müeyyideler olmalıdır. Mevcut ödeme süresi aşılmamalıdır. Bu sürenin aşılması eczanelerin var olan ödeme döngüsü alt üst edecektir.

Bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte yeşil kart başta olmak üzere konsolide bütçeye bağlı kurumlarda geri ödeme sıkıntıları artarak devam etmektedir. Bu konuda daha baskıcı olmak gerekmektedir. Geçen ay Türkiye çapında yeşil kart ödemeleri için ayrılan 80 trilyon bölgelerde aylık ödemeleri ancak karşılamıştır son ödemelerden sonra yeşil kart ödeme gecikmeleri 90-180 gün arasındadır. Konsolide bütçeye tabi kurumlarda ödeneksizlik hat safhadadır. 180 günlük gecikme söz konusudur. Yeşil Kart ödemelerindeki bölgesel adaletsizliğin giderilmesi için Bağ-Kur ve SSK da olduğu gibi merkezi sisteme bağlanması ve kaynak aktarılması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

İlaç Fiyat İndirimleri:

Türkiye deki ilaç fiyatları takip edilmez noktadadır. İlaç fiyatlarında hangi ilacı, hangi gün, hangi nedenle düştüğü (veya yükseldiği) bilinmemektedir. Dünün en ucuz ilacı bu gün en pahalısı olabilmektedir. Örgütlü gücümüzü ilaç firmalarının samimi olmayan ilaç fiyat politikalarına yoğunlaştırılmamız kaçınılmazdır.

Adana Eczacı Odası                        Mersin Eczacı Odası              Kahramanmaraş Eczacı Odası