Ukrayna-Rusya savaşı devam ederken iki tarafa ayrılan dünya, savaşı izlemeye devam ediyor. Savaş, oradaki nükleer santralleri tehdit olarak kullanarak, insanlığı ve geleceği tehdit etmeye devam etmekte. Buralarda yaşanacak bir sıkıntı yüzyıllar boyunca insan hayatını etkileyecektir.
İsrail’in Gazze’de ki vahşeti de devam ediyor. Hastaneler, okullar bombalanırken kimse İsrail’e dur diyemiyor.
Savaşların ve vahşetin sona ermesini istiyoruz, masumlar artık ölmesin…
Ulu Önder Atatürk’ün yüzyıl önce kurmayı başardığı Cumhuriyetimiz ve Devletimiz yüzyıllarca devam etsin. Cumhuriyetimizin 100. Yılını Adana Eczacı Odası olarak düzenlediğimiz Cumhuriyet Balosunda meslektaşlarımız ile birlikte coşkuyla kutladık. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak ve korumak hepimizin görevidir.
2024 yılı Dünya Mutluluk Endeksine göre Türkiye 98.sırada yer aldı. Rapor, gençlerin yaşlılara göre daha mutsuz olduğunu gösteriyor.
Mutsuzlaşmanın sebepleri arasında yaşanan ekonomik kriz, politik atmosfer, geleceğe dair belirsizlik yer alıyor. Mutluluk seviyesini artırmak için yapılabileceklerin birkaçı yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin önüne geçmek için sosyal destek programları geliştirilmesi, sivil katılımın teşvik edilmesi ve hükümete duyulan güvenin artırılması, yolsuzlukların azaltılması olarak göstermektedir.
Adalet ve hukuk alanında yaşananlar, yolsuzlukların ve haksızlıkların cezasız kalması sıkıntı yaratmaktadır. Mutsuzluktan kaynaklı yurt dışına beyin göçü yaşanmaktadır.
Kadına şiddet devam etmektedir.
Sağlık çalışanlarına şiddet devam etmektedir.
Masum çocuklar ölmektedir ve failleri cezasız kalmaktadır.
Caydırıcı cezalar ve alınacak tedbirlerle kadına şiddet, sağlık çalışanlarına şiddet ve cinayetler sona erdirilmelidir.
Huzurlu, adaletli, güvenli, mutlu bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz.
Pandemi süreci ve deprem felaketinin sonrasında son yılların en ağır ve olumsuz koşulları ile mücadele ediyoruz. Sağlıkta Dönüşüm’ün artık zarar verdiği; sağlığa ve ilaca erişimin her geçen gün zorlaştığı günleri yaşıyoruz. Bu sıkıntılı süreçte eczaneler olarak ayakta kalmaya, hizmeti sürdürmeye çalışıyoruz.
Sağlığa ayrılan bütçe azalmaya devam etmektedir. İlaç harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla içindeki payı 2023 yılında %0,77 iken 2024 yılı için %0,74 olarak tahmin edilmektedir. Sosyal devletten piyasacı anlayışa doğru yol almaktayız. İlaç erişilebilir, alınabilir olmalıdır. İlaca değer katan, anlam kazandıran eczacının karlılık ya da meslek hakkı olarak emeği ve hakkı verilmek zorundadır. Acilen eczane ekonomileri açısından tedbirler alınmalıdır. Kamu Kurum İskontolarını vermeyen, eksik veren, alternatif yöntemler yapan firmalara Kamu Kurum İskontosunu zorunlu yapan Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu müdahale etmek zorundadır, bu uygulamaları sonlandırmak zorundadır. Bazı ilaç gruplarında, ilaç firmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme vadesinde değil, daha düşük vadelerde ödeme yapılmasını istemektedir. Bu düşük vadeler ile artık bu grup ilaçları karşılayacak eczane bulunmakta zorluk çekilecektir. Acilen tedbir alınması gerekmektedir. İlaç Fiyat Kararnamesi ve Dönemsel Avro Değerlendirmesi değişmek zorundadır. İlacın ve dolayısıyla sağlığın bu kadar baskılanmasıyla artık ilaç erişilebilir ve bulunabilir olmaktan çıkmaktadır. Sağlık otoritesi bu konu ile ilgili ilaç firmalarına ve ecza depolarına herhangi bir yaptırım uygulamazken, meslektaşlarımız il il, depo depo, eczane eczane hastaların ilaçlarını bulabilmek için uğraşmaktadırlar. Dönemsel Avro Değerlendirmesinde enflasyonun altında alınan düzenlemeler eczane ekonomilerini olumsuz etkilemektedir. Kiraların, eczane çalışanları maaşlarının, elektrik ve su giderlerinin anormal arttığı bu dönemde meslektaşlarımız kepenk kapatma ile karşı karşıyadırlar.
Ağustos ayında eczanelere yönelik yapılan maliye denetimlerinde kesilen cezalarda, vergisini düzenli ödeyen, %95 kamuya fatura kesen meslektaşlarımızı sıkıntıya sokmuştur. Vergide de adaletin sağlanması gerekmektedir.
Dağıtım kanallarının giderek değişen, geçmişten farklı, eczacı aleyhine olan uygulamaları (valör vadesinde tahsilat, iskonto kaldırılması vb.) meslektaşlarımızı ekonomik anlamda sıkıntıya sokmaktadır. Ecza kooperatifimiz güvenilir adımlarla devam ediyor. Bölgemizin Ecza Kooperatifi Güney Ecza Koop’a destek olalım, ortak olalım.
Kamuda çalışan meslektaşlarımızın özlük ve emeklilik haklarında iyileştirme yapılmalıdır. Hekimler ve diş hekimleri ile kıyaslandığında eczacı maaş katsayısı hesaplamalarında uçurum oluşmaktadır, meslektaşlarımızın hak kayıpları düzeltilmelidir.
İstihdam sorunu dağ gibi büyümektedir. Plansız açılan eczacılık fakülteleri ve plansız kontenjanları nedeniyle her sene eczacı mezun sayısı artmakta bu mezun artışına rağmen kamuda eczacı istihdamı artmamaktadır. Kamuda gerek hastanelerde gerekse eczacının çalışabileceği alanlarda ve kurumlarda eczacı istihdamı sağlanmalıdır.
Akredite olmayan, yeterli fiziki ve teknik şartları olmayan, öğretim kadrosu yetersiz eczacı fakülteleri kapatılmalı ya da Ar-Ge merkezlerine dönüşmelidir.
Şu anda eczacılık fakültesi kontenjanları düşmüş gibi gözükse de, düşürülenler sadece devlet üniversitelerinin kontenjanları, 5 yıl sonra mevcut eczacıların 1,5 katına ulaşacaktır. Bu artışla beraber nüfus aynı oranda artmayacağından yeni eczane açılabilmesi imkansız hale gelebilecektir.
Eczanelerimiz birinci basamak sağlık kuruluşudur, eczacılar da halkın en kolay ulaştığı en yakın sağlık danışmanlarıdır. İlaç ve eczacılık hizmetlerinde, birinci basamak sağlık kuruluşu olarak, yapacağımız farmasotik bakım, aşılama, ilaç takibi gibi hizmetlere eczanelerden eczacılar aracılığı ile ulaşılabilmesi sağlanmalıdır ve bu verilen hizmetlerden meslek hakkı alınmalıdır. Örneğin Portekiz’de 10 yılda eczanelerde eczacıların bağışıklama konusunda hizmet verebilmeleri sağlanmış ve bu hizmetten 9 euro ücret almaktadırlar. İngiltere’de tıbbi cihaz kullanma ve değerlendirme hizmetlerinden eczacılar meslek hakkı almaktalar. Yine hipertansiyon vaka tespiti hizmeti olarak ücretsiz tansiyon ölçümü değerlendirmesi yapılarak hipertansiyon riski olan hastalar belirlenmekte, bu hizmet için başlangıçta 400 pound, klinik kontrol için 15 pound, ambulatuar kan basıncı ölçümü için 45 pound, yılda 5 ambulatuar kan basıncı ölçümü yapan eczacılara 1000 pound ödenmektedir.
Özellikle evde bakım hastaları ve geriatri hastalarının ilaç kullanım incelenmesinde eczacılar yer almalıdır.
Polifarmasi, ilaç-ilaç etkileşimleri, ilaç-gıda etkileşimleri gibi sıkıntılar eczacıların yer almasıyla sona erecektir.
Sürdürülebilir sağlık finansmanı sorunu, önümüzdeki dönemlerde “verimlilik”, “tasarruf” gibi kavramlarla halkın sağlığa ve ilaca erişimini kısıtlayacaktır. Hastaların doğru bilgilendirmeyi ve danışmanlığı alabileceği koruyucu sağlık hizmetlerinde halkın doğru yönlendirmesiyle hem halkın sağlığı korunacak, hem de zaten kısıtlı olan kaynaklar verimli kullanılacaktır.
Sağlığın bir ekip çalışması olduğunu şüphesizdir ki sürdürülebilir bir sağlık sistemi için sürdürülebilir bir eczacılık modelinin olması gerekmektedir.
Sorunların merkezileştiği bir ortamda, merkezde güçlü bir örgüt yapısının olması gerekmektedir.
Tabandan gücünü alan, sorun ve sıkıntılara anında müdahale edebilecek eczacı odaları ve üyeleri ile her zaman iletişimde olan ortak aklı kullanan Türk Eczacıları Birliği için çalışmaktayız.
Sosyal Güvenlik Kurumu ile bu yıl protokolün yenilenmesi dönemi; protokol yenilenirken ek fatura kesmeye gerek kalmadan doğru zamanda sözleşme yapılması sağlanmalıdır.
Bölgemizde deprem felaketini yaşadık. Ülkemizin her an deprem yaşayabilmesi unutulmadan acilen afetlerle ilgili tedbirlerin ve hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Sadece deprem değil diğer afetlere (sel, yangın gibi) de hazırlıklı olmamız, eczacılar olarak hem eğitim hem donanım bakımından hazırlanmamız gerekmektedir.
Bu dönem afet çalıştayı yaparak deneyimlerimizi ve sıkıntıları konuştuk, rapor hazırladık, sonrasında bölgemizi de ilgilendiren Kimyasal Biyolojik Radyasyon Nükleer(KBRN) konusunda Sağlık Bilimleri Üniversitesi Savunma Sağlık Bilimleri Enstitüsü öğretim üyeleri tarafından eğitim verilmiştir. Meslektaşlarımızı afetler konusunda bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetlerimiz devam edecektir.
Odamız ve meslektaşlarımız arasındaki bilgilendirme ve iletişimin arttırılması için, teknolojinin sürekli gelişmesi ve Oda duyuruları ile hizmetlerine hızlı ulaşılması için mobil telefonlar için uygulamamız hayata geçmiştir.
Eczane nöbetlerimiz için geçtiğimiz yıllarda kullandığımız nöbetçi eczane hazırlama programımız, ihtiyaçlarımızı karşılamadığından nöbet komisyonumuzun istek ve taleplerini karşılayan, kolay güncellenebilir bir nöbet hazırlama programı olarak yeni bir programla değiştirilmiştir.
Kozan ilçemizde Anavarza’da yaşayan eczacı-bilim adamı Dioscorides’in çalışma ve faaliyetlerini gelecek nesillere taşımak adına Dioscorides Kongresi düzenlenmiştir. “Geçmişten Günümüze Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” başlığındaki kongremizi, hem tarihi hem mesleki oturumlarla zenginleştirip Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin bölgemizde değerlendirilmesi, ekonomiye kazandırılması konuları ağırlıklı olarak aktarılmıştır.
Eğitimlerimizi meslektaşlarımızın talep ve isteklerine göre, ihtiyaç duyulan güncel konularda yapmaya devam edeceğiz.
Plan ve projelerimizi hep birlikte hayata geçirmeye çalışacağız. Zorlu dönemde fedakarca çalışan, katılımları ile bizlere destek olan kurullarda çalışan meslektaşlarımıza, temsilci ve temsilci yardımcılarımıza, komisyonda çalışan meslektaşlarıma ve tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.