ÖDENMEYEN İLAÇLARLA İLGİLİ BASIN DUYURUMUZ


T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 5 Temmuz 2006 tarih ve 12443 sayılı genelgesi yayımlandı. Geri Ödeme Komisyonu kararı ile 1 Ağustos 2006 tarihinden itibaren grip, romatizma, obezite ve öksürükte balgam sökücü olarak kullanılan bazı ilaçlar ile bir takım vitaminler sosyal güvenlik kurumlarının geri ödeme listesinden (Ek-2 D) çıkarıldı.

İlaç, bir hastalığın önlenmesi, tanısı ve tedavisinde kullanılan, belirli miktarda kimyasal madde içeren üründür. Türkiye'de kullanılan ilaç ruhsatını Sağlık Bakanlığı verir. Ülkemizde imal edilen veya yurt dışından ithal edilen, Sağlık Bakanlığı'nca ruhsatlı 6700 civarında ilaç mevcuttur.

15 Mayıs 2006 BUT'da ilk olarak yaşlıların unutkanlık, kulak çınlaması gibi hastalıklarda kullanılan Ginkgo biloba preparatları geri ödeme listesinden çıkartıldı. Yine kalp ve damar hastalarının da dahil olduğu kolesterol hastalığı olanların kullandığı ilaçlar, muğlak cümleler ile ödenmez hale getirildi. Kamuoyunda oluşan yoğun tepkiler üzerine geri adım atıldı ve ek tebliğ ile kolesterol ilaçlarının geri ödeme şartları yumuşatıldı.

Son olarak T.C.Maliye Bakanlığı'nın Bütçe ve Mali Kontrol Genel Md. genelgesi ile Sağlık Bakanlığı'ndan ilaç ruhsatı almış 117 ürün geri ödeme listesinden çıkartıldı.

Geri ödeme komisyonu karar veriyor, Maliye Bakanlığı uyguluyor.

Bilindiği gibi Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatı Hakkındaki Tebliğ'in 11. Maddesinde Geri Ödeme Komisyonu şöyle tanımlanıyor:

"Geri Ödeme Komisyonu, Maliye Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine müsteşarlıkları, Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'dan birer temsilcinin katılımıyla Mart ve Eylül aylarının 3 üncü haftasında toplanır. Türk Eczacıları Birliği, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, Türkiye İlaç Sanayicileri Derneği, Türkiye Depocular Derneği'nin görüşlerini alarak geri ödeme koşulları ve Bütçe Uygulama Talimatı hakkında ilgili bakanlıklara öneride bulunmak üzere görüş oluşturur. Söz konusu Komisyonun sekreterya hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür ve ihtiyaç halinde Maliye Bakanlığınca olağanüstü toplantıya çağrılabilir."

Geri Ödeme Komisyonu 117 ilacı geri ödeme listesinden çıkartırken tebliğ hükümlerine göre örneğin; TEB' den görüş isteme gereksinimi duymamıştır!

Peki amaçlanan nedir?

Yıllardır ürettiğinden daha fazlasını tüketen ve hortumlanan ülkemiz, aradaki farkı IMF, Dünya Bankası veya uluslar arası finans kuruluşlarından borçlanarak kapatmaya çalışıyor. Ve yıllardır bizi yönetenler, IMF direktifleri ile borçların geri ödenebilmesi adına sosyal güvenlik ve sağlık harcamalarını "Kara Delik" olarak görmektedir. Kara deliklerin kapanması adına tasarruf tedbirleri aldıklarını iddia ediyorlar! Örneğin obezite bir hastalıktır. Şişman hastaların potansiyel kalp, damar, tansiyon hastası oldukları tüm dünyanın bildiği bir gerçektir. Obezite yerine kalp, damar ve tansiyon hastalığını tedavi etmek çok daha maliyetlidir. Geri Ödeme Komisyonu viskosuplementasyon ürünü ilaçları ilaç olarak kabul etmiyor. Osteoartritli ( romatizmalı) hastalar artık eklem içine uygulanan bu ilaçları alamayacaklar çünkü Geri Ödeme Komisyonu'na göre bu ürünler ilaç değil tıbbi malzeme olarak tanımlanmaktadır. Aynen pamuk gibi, enjektör gibi!

Tuz içeren balgam sökücüler artık ödenmeyecek. Bu tedavide hangi ürün KI(Potasyum iyodür)'den daha ucuz ve daha çok etkilidir? Yoksa artık öksürük bir hastalık değil midir?

Halkımızın, yeterli ve sağlıklı beslenmediği sağlık otoriteleri tarafından ifade edilirken ve B vitamini gibi ilaçların gereksinimi bilimsel bir gerçek iken, vitaminlerin ödeme listesinden çıkartılması tedavi eksikliğine neden olmayacak mıdır?

Geri Ödeme Komisyonu'nun bu kararları hangi gerekçe ile aldığını merak ediyoruz. Bu kararlar alınırken bilimsel referanslar mı, ekonomik endişeler mi önceliklidir?

Bu ilaçların yıllık ilaç tüketimi içindeki payı toplam %1,5 civarındadır. Ülkemizde kişi başına düşen ilaç tüketimi 90 Dolar civarında iken, örnek aldığımız Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 200 Dolardır.

Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti hala sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızda devlet halkın fiziki ve psikolojik sağlığını korumak ile yükümlüdür. Ancak ilaç ve sağlık ile ilgili alınan kararların son dönemlerdeki süreci incelendiğinde yöneticilerin "Sosyal devlet" anlayışından gittikçe uzaklaştığına şahit oluyoruz.

Sağlık, arz-talep dengesine göre belirlenemez. Bu anlayışla sağlıkta tasarruf sağlamak mümkün değildir. Doğaldır ki ilacın farmakoekonomisi yani tedavi-maliyet dengesi bilimsel veriler ışığında tartışılabilir. Konunun tarafı olan TEB, TTB, Tıp Fakülteleri temsilcilerinin bulunduğu ortamda ilaçların tedavi etme ve maliyet hesabı bilimsel verilere uygun olarak çıkartılabilir.

Yetkilileri, bilimsel ve ekonomik sağlık hizmetlerinin verilebilmesi adına Sağlık Birlikleriyle ortak düşünce üretmeye davet ediyoruz.

Adana Eczacı Odası
Yönetim Kurulu adına
Başkan
Ecz. Burhanettin BULUT